Krizin Boyutları_22.10_BUSİAD_Toplantısı

Çarşamba akşamı ( 22.10 ) BUSİAD’ ta Burhan KARAÇAM’ ın konuşmacı olduğu bir toplantıya gittim.

Burhan KARAÇAM Yapı Kredi genel müdürlüğü yapmış , KOÇBANK’ı ve koç Finansal Hizmetleri kurmuş , KOÇ-Unicredit ortaklığını gerçekleştirmiş bir kimlik.

Bugün kendi danışmanlık firmasında bankalar ve ülkeler için analiz ve danışmanlık hizmetleri üretiyor.

Konuşmasından elde ettiğim izlenim ve bilgileri sizlerle paylaşmak istedim.

Her ne hikmetse toplantıda sanayiciden , patrondan çok bankacı vardı.

Dünya Hakkında;

  •  Amerika’da türev piyasalarda 100 birimlik bir büyüklüğün 46 kez el değiştirdiği ( bilinen en çok el değiştirme )
  •  Bu yolla yapılan ticaret hacminin 800 trilyon $ olduğu ( açıklanan tüm paketlerin büyüklüğü 4 trilyon$)
  • Bu 800 trilyon doların gerçek büyüklüğünün 500 , 400 yada 200 trilyon $ çıkabileceği , kaç olduğunun kimse tarafından bilinmediği ( ama 100 de olmayacağı )
  • Lehman’ın 45 milyar$lık aktif büyüklüğüne bakmadan 800 milyar dolarlık bir riske girdiği
  • Lehman’ ı batırma kararının tuğlalardan birini çekmek olduğu ve duvarın yıkılmasına yol açtığı
  • Yurt dışında bankacılığın tecrübelerinin bu krizi çözmeye yetmediğini ( kimsenin ne yapılacağını bilemediğini )
  • Krizin gerçek boyutlarının 2008 bilançoları ile birlikte 2009 Ocak sonunda ortaya çıkacağını , netleşeceğini
  • Arap sermayesinin büyük bir bölümünün ( 2 ülke dışında ) paralarının Amerika’da batmış olabileceğini
  • Türkiye Hakkında;
  • Devletin $ bazında açık pozisyonunun bulunmadığı ( 80 milyar $ dış borca karşılık 65 milyar$ merkez bankası rezervi.)
  •  130 milyar $lık özel sektör borcunun 45 milyar dolarının bankacılık sektörüne ait olduğunu
  • Bankacılık sektörünün 3 ay içinde 4-5 milyar$’lık vadesi gelen geri ödemeleri yapacağı
  • Özel sektör borcunun kısa vadeli mi , orta yada uzun vadeli mi olup olmadığının bilinmediğini
  • Devletin krizden etkilenmeyeceğini ancak özel sektör borçlarının yaratacağı sosyal etki ve vergi azalması ile ciddi problemler ortaya çıkacağını
  • Ancak dünyadaki finansal krizle cari açık finansmanının çevrilmesinin mümkün olamayacağını
  • Yapılan bütçede ön görülen cari açığının 2009 için 50milyar $ olduğunu
  • Mevcut kredileri döndürmenin bile zorlaşacağı bir ortamda Türkiye’nin bu 50milyar$ ı bulmasının zor olabileceğini
  • Önlem almakta gecikildiğini, seçimler dolayısıyla daha da gecikilirse bunun felaketlere yol açacağını
  • 1994 Şubatında da krizin geldiğinin görüldüğünü ancak yüne yerel seçimler sebebiyle siyasi iradenin beklediğini ve seçim sonrasında 5 Nisan’ın oluştuğunu
  • Ülke olarak üreterek para kazanmamız , emek yoğun ( turizm , lojistik , inşaat vs ) sektörlerde teşvikler oluşturmamız gerektiği
  • Kur konusunda kimsenin bir tahminde bulunamayacağını belirtti.

Bende dinlerken çok karamsar bir tablo çizdiğini düşündüm. Sonra kendisi de krizden çıkılacağını ancak banka-kamu ve reel sektörün birlikte hareketi ile en az zararı alabileceğimizi belirtti.

Bu arada dün merkez bankası borçlanma limitlerini arttırdı. Hükümet borsa stopajını kaldırdı. Birkaç önlem üzerinde ( vergi borçları vs ) çalışılıyor. ( Bu gelişmeler toplantı anında bilinmiyordu.)

Benim izlenimim açık pozisyonu olan tüm firmalar finans güçlüğü çekecek. Ve her zaman olduğu gibi krizden sonra işler (rekabeti seyrelmiş piyasada) hızla açılacak.

Son Söz : “Afrikada doğan her aslan en yavaş koşan ceylandan biraz hızlı koşması gerektiğini bilir ve Afrika’da doğan her ceylan da en yavaş koşan ceylandan biraz hızlı koşması gerektiğini bilir.”

Herkese Selamlar

Bursa ve Deva için bana yazın.