Kurumsal Gelişim de Bir Yere Kadar

karikaturToplumsal kültürümüz bireysel başarılar üretme konusunda yetkinliğini kanıtlamıştır. Girişimciliğimiz tüm dünyada takdire şayan başarı hikayeleri üretir. Patron şirketlerimizin ve girişimcilerimizin başarısı ekonomimizin bel kemiğini oluşturur.

Bu başarı hikayelerinin birçoğunu, genellikle girişimcilik sinerjisi veya patronun enerjisi besler.  Gelişim de patronun enerjisi ile doğru orantılıdır. Şirket patron-girişimci ile o kadar özdeştir ki patron-girişimci de yaşanan bir olumsuzluk işletmeyi de birebir etkiler.

Patron sadece yatırımcı kimliği ile işletmede bulunmaz, tüm karar süreçlerinde ve operasyonlarda vardır. Bu durum aslında işletmenin çok hızlı büyümesinde birinci derecede etkilidir. Ancak başarının sürdürülmesinde başkalarının da etkili olması, ekibin birlikte çalışmayı öğrenmesi ve kolektif başarının tesis edilmesi gerekir.

Çalışanlar birey olarak çok becerikli olabilirler, ama sürdürebilirlik ve kolektif başarı sadece ve sadece takım olarak iyi olup olmamanıza bağlıdır.

Birlikte çalışma ve kolektif başarı, KOBİ ölçeklerinde ulaşılması zor bir hedef.

Günlük operasyonlar içerisinde ne yaparsak yapalım çözemediğimiz sorunlar var. Çünkü çözebilmek için gerekli anlayışa ve kurumsal olgunluğa ihtiyacımız var. Başka bir ifade ile ancak kurumsal olgunluğumuzun yettiği işlerin üstesinden gelebiliyoruz.piramid

Kurumsal olgunluğumuzun unsurları insan kaynaklarımız, ilişkilerimiz, kalıplarımız ve prensiplerimiz.

 

İnsan kaynaklarımızın kalitesi ve onları içine koyduğumuz organizasyon kurumsal olgunluğun temeli. Herhalde hiçbir şeye başlamadan önce buraya kafa yormak gerekiyor.

Önemli Bir Çarpıklık : Organizasyon ve Yetenekler

Şekilde göstermeye çalıştığım gibi kendi karesinin üzerinde becerileri olan çok tanıdığım olduğu gibi bulunduğu kareyi dolduramayan da çok insan tanıdım. Eminim sizlerin de kendi organizasyonunda bu türden fikirleri vardır.

sorumluluk Hal böyle olunca, zaten patron enerjisi sebebi ile başarılarla geçen yıllar sırasında çok fazla kafa yorulmamış organizasyon, sorumluluk alanlarından fazla emek ve beceriye sahip çalışanlara doğru evrilmeye başlıyor.

Dünyanın en iyi organizasyon şemasına sahip olsanız da çalışanlarınızı o organizasyon şemasına inandırabilmeniz biraz zor. Maalesef yazıp altını imzaladığınızın aksine çarpık bir organizasyon şemasına sahipsiniz. Bu çarpıklık ilaçla ( eğitim vs ) da düzelecek gibi gözükmüyor.  Ameliyat şart.

Beceri eksikliklerini , kişisel egoları , organ nakli sırasında yaşanacak uyumsuzlukları , ameliyatı yapanların becerisizliklerinden kaynaklanacak ( apandisit diye açıp mideyi almasınlar ) sorunları ana fikri bozmamak için başka bir yazıya bırakalım.

İlişkiler

Bir şirkette çalışanların birbirleri ile veya üst yöneticileri ile ilişki kurma biçimleri kurumsal olgunluğun göstergelerinden biri olabilir mi? Ne dersiniz?

İlişki bir çalışan-çalışan ilişkisi mi yoksa bir arkadaş ilişkisi mi olmalı?

Benzer şekilde yönetici- çalışan ilişkisi abi-kardeş ilişkisine dönüşmeli mi? Verdiğim ilk örnekler profesyonel ilişki biçimi , ikinciler ise içinde hoş görü , duygusal bağ , vs barındıran feodal ilişki biçimi.

Bu alanda yaşanan sorunları çözmeniz için “gerçekten iyi” yöneticilere ihtiyacınız var. Bu sorunlar yöneticileriniz arasında yaygınsa yine ameliyat şart demektir.

Kalıplar

İlişkilerden sonra kalıpları anlamak gerekli. Çünkü kalıplar ilişkilerin kemikleşmiş hali. Organizasyonun bir sorunu çözerken, bir olguya yaklaşırken ki davranış biçimi. Çözüme katkı sağlamak yada kendi kalesini korumak arasındaki küçücük fark kurumsal olgunluk seviyenizde devasa farklara dönüşüyor.

Çözüm çalışanları bu kalıpları değiştirmek için zorlamak , zorlamayı da birlikte çalışmayı destekleyecek şekilde yapmak. Bu aşamada her bölüm ve her birey için performans değerlendirme , ortak başarıların ödüllendirilmesi vb araçlar fayda sağlayabilir.

Prensipler

Benim en çok sevdiğim yer burası. Prensip “bir öyle-bir böyle” davranışı kaldırmaz. Bir standarttır. Değişmez. Süreklidir. Üzerinde karar verilmiştir. Bir kurumsal mutabakattır. Bir şirkette sizin “iş prensipleriniz” nedir diye sorsak ne cevap alırız acaba?

Ya da bu soruyu kime sormak gerekir? Ne zor bir soru? Bana sorsalar ne derdim acaba?

Sizin işinizde her gün uyguladığınız 3 prensibiniz nedir?

Siz bu tür sorunlar yaşıyor musunuz?

Kurumsal olgunluğunuzu geliştirmek için neler yapıyorsunuz? Bir modeliniz var mı?

Son söz : Kurumsal olgunluk konusunda aklıma gelenlere ve gelenlerin dağınıklığına bakılırsa daha çok işimiz var demektir.

 

 

Bursa ve Deva için bana yazın.